81 AY 81 İL Giresun

GİRESUN

6 yıl önce | okunma

81 AY 81 İL projemizin bu ayki ili Giresun oldu.Her zamanki gibi gün ağarmadan düştük yola her ne kadar Elhun uyuyakalmış olsa da onu uyandırıp yola koyulmamız bizi fazla geciktirmedi.

 

Komşu il olması sebebiyle yolculuğumuz fazla uzun sürmedi.Hava mevsim normallerinin üstünde oldukça güneşli ve sıcaktı.Daha önceden de defalarca ziyaret ettiğimiz Giresun Kalesi ile başladık gezimize.

 

Ve günün ilk öğünü sabah kahvaltımızı Giresun Kalesinde ; Giresun’u ve Karadeniz’i izleyerek yapmaya başladık.Giresun Kalesi oldukça iyi restore edilmiş ve manzarası çok güzel.Giresun’u ikiye bölen yarımada üzerinde ki tepeye inşa edilmiş.Güzel bir hava güzel bir manzara ile kahvaltımızı kale içinde ki Kale Cafe’de yaptık.Bir süre manzaranın ve güneşin tadını çıkardıktan sonra kale içinde surların altında yer alan mağaraları gezerek kale içini turlamaya başladık.

 

Kale içinde hangi yöne giderseniz gidin manzara süper , bizde manzara tepesi , bayrak tepe , Topal Osman anıt mezarı ,şehitlik ziyaretleri ile kale içinde ki turumuzu tamamladık.

 

Topal Osman Ağa Balkan Harbinde ayağından sakatlanmış , Kurtuluş Savaşı mücadelesinde Giresun ve çevresinde milis güçlerin komutanlığını yapan , Mustafa Kemal Paşa’nın Muhafız Komutanlığına kadar yükselmiş bir yarbaydır.Öldürülmesi ve nedenleri hakkında çeşitli yorumlar vardır.Anıt mezarı Giresun Kalesinin içinde yer alır.
Giresun Kalesi kesinlikle gezilmesi gereken yerlerden bir tanesi.Kale için güzel havalarda oldukça hareketli , piknik yapanlar , kafelerde eğlenmeye gelenler , manzaranın tadını çıkaranlar.

 

Kaleden indikten sonra ikinci durağımız Giresun Müzesi oldu.Küçük ama şirin bir müze .İçinde yöreye ait kazılarda ortaya çıkarılan ve il sakinleri tarafından bağışlanan tarihi eserler bulunmakta.Müze olarak kullanılan bina eski bir Ortodoks Kilisesi.Mahzen denilen müze dışında bir bölümü daha var.

 

Giresun şehir merkezinde diğer uğrak noktalarımız anıt ağaçları olan ve çay bahçesi olarak kullanılan Millet Bahçesi, Taşbaşı Parkı ,Atatürk Meydanı ,Cumhuriyet Meydanı.
Şehirde merkezinde ki Seyit Vakkas Türbesi görülmeye değer anıtlardan bir tanesi.Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet döneminde Giresun’un fethi sırasında şehir düşen uç beylerinden bir tanesi.

 

Giresun’u gezerken dolaştığımız yerlerden bir tanesi de Özgürlük Yolu.Giresun Kalesinin eteklerinden dolaşan bir gezinti yolu.Bu yoldan aşağı sahil yoluna merdivenlerle inebiliyorsunuz.Karadeniz sahil yolu şehrin içinden geçmekte bizde merdivenlerden sahil yoluna indik.Oradan saat kulesinin olduğu Cumhuriyet Meydanına doğru yürürken bir tabela dikkatimizi çekti.

 

Meryem Ana Kaya Tapınağı ; Hıristiyanlığın ilk yıllarından kalma bir kaya tapınağı.Gizli ayinlerin yapıldığı kapalı tapınaklardan bir tanesiymiş.
Atatürk Meydanında yer alan Hacı Miktat Cami 1661 yıllarından kalma bir eser.
Meydandan çıkılan Gazi caddesi araç trafiğine kapalı şehrin en hareketli caddesi.Cıvıl cıvıl şehrin tüm enerjisi orada.Bizde hem gündüz hem de gece caddeyi dolaştık.

 

Giresun’da dostumuz Hayri’nin yanında bir kahve molası verdik.Sağolsun yoğun işi arasında şehir gezimizde bize eşlik etti.
Kış mevsiminde olmamız nedeniyle hava erken kararıyor ,bizde şehrin ışıklarını çekmek için havanın kararması ile yeniden Giresun Kalesine çıktık.Hem kaleden hemde şehir meydanlarından bol bol görüntü aldık.

 

Gece şehir merkezinde ki Sedef Otelde konakladık.Küçük ama temiz bir oteldi.Fiyatta gayet uygun.

 

Pazar günü ilk durağımız Karadeniz’in yaşanabilir tek adası olan Giresun adasını yani Aretia’yı ziyaret olacaktı.Ancak adaya kuşların üremesi sebebiyle ziyaret yasaklanmıştı.Bir iki küçük koya balıkçı teknesi kiralamak için gittik isede kimseyi bulamadık.Aslında internet üzerinden bakınca adaya gemi seferlerinin düzenlendiğini görebiliyorsunuz.Demek ki onlarda mevsimlik çalışıyorlarmış.

 

Adaya çıkmaktan umudu kesince bizde Kuzalan Şelalesine ve Mavi göle gitmeye karar verdik.
Dereli yolu üzerinde bulunan Kuzalan Şelalesi hoş bir görüntüye sahip , hemen yol kenarında , etrafında peyzaj çalışmaları yapılmış zevkli bir yer.Yaklaşık 1 kilometre yukarısında suyunun renginden dolayı Mavi Göl adını alan küçük bir akarsu göleti var.Soda içeren su sebebi ile göl maviye yakın bir tonda tabi biz kış mevsiminde gittiğimiz için eriyen kar sularından dolayı renk biraz bozulmuş.

 

O kadar yol çıkmışken biraz daha yukarıda yer alan Kulakkaya Yaylasına çıkıp yayla eti yemeden dönmeleyim dedik.Aslında Giresun Yaylaları çok güzel ama bizim projemizde hedef şehir merkezleri olduğu için uzak yerlere gitmeyi pek tercih etmiyoruz.Kulakkaya Yaylasında Rehber ve Emre Dostlarımızın misafiri olduk.Sağolsunlar bol bol et yedirdiler.

 

Kısa bir yayla turundan sonra tekrar Giresun merkeze indik.Bu sefer hedefimiz Zeytinlik Mahallesi oldu.Tarihi Giresun evlerinden oluşan ve pek çoğu restorasyona uğrayan eski giresun evlerinin olduğu güzel bir semt.Her ne kadar boru döşeme faaliyetinden dolayı ortalık şantiye gibi de olsa , projeler bittikten sonra çok güzel bir turistik bölge olacak.

 

Yine yol üstünde Çocuk kütüphanesi olarak kullanılan Gotik mimari tarzında ki Katolik Kilisesi görülmeye değer.

 

Dünyaya kirazın dağıldığı , fındığı ile ünlü Karadeniz’in güzel şehri Giresun turumuz akşam saatlerine doğru son buldu.Giresun çoğrafik yapısı nedeniyle sıkışmış bir şehir görünümünde.Kirazın ana yurdu olan Giresun zaten adını Hellence kiraz anlamına gelen Kerasus’tan almış.Ama eski üretimi artık kalmayıp yerini fındık üretimi almış.Şehrin görülmeye en uygun ayı aslında her yıl 20 Mayıs günü kutlanmaya başlanan Uluslararası Giresun Aksu Festivalinin olduğu ay.4000 yıllık bir tarihi kültür ile Mayıs Yedisi denilen günde Aksu deresinin denize döküldüğü yerde yapılan Hitit Bereket Tanrıçası Kybele ile Priados adına düzenlenen bir bahar bereketi şöleni.

“GİRESUN” yazısına bir yorum yapıldı.

şahinde dedi ki:

selam ol’sun……….

giresunda bir mahalle ararken tevafuk bu paylaşıma rastladım 🙂

seninde yazdığınız gibi fındığın başkenti,, kiraz’ın anavatanı ve yeşille mavinin buluştuğu henüz ‘tam’ keşfedilmemiş eşsiz bir güzelliktir giresun..

resimlerde doğa harikası -kökevi’ni göremedim..
şayet hiç gitmediysen artık vakti gelmiştir (mümkünse (yoğunluk başlamadan) yaz sezonu,, okul tatili başlamadan) gidin derim 🙂

keyifli keşifleriniz daim ol’sun..
sağlıcakla ve sevgi ile kalın ♥

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir