YOZGAT

                                                         

81 ay 81 il projemizin Mart 2018 ayağında 66 Plaka kodlu İç Anadolu şehri Yozgat’a hareket ettik.Gidiş güzergahımız Samsun Çorum karayolu üzerinden Yozgat’a varmaktı.31 Mart Cumartesi sabahı yola koyulduk.Samsun’da küçük bir kahvaltı molasından sonra Çorum’u çıktıktan sonra güney istikametinden Yozgat’a yöneldik.

Alaca ilçesinin girişinde hız radarına denk geldik ve 81 ay 81 il projesinin ilk aşırı hız cezasını 112 km süratle burada yedik.L200 ile yola çıktığımız için yediğimiz ceza kamyonet grubuna ait olduğu için %30 sınırını aşmış olduk.

Yozgat’a Sivas gidişinden giriş yaptık.İlk hedefimiz şehir merkezinde yer alan otelimize gitmek oldu , otelimizi internet üzerinden ve yorumlardan beğenmiştik.Ancak çok büyük bir hayal kırıklığına uğradık.Ne fotoğraflarda ki ne de yapılan yorumlarda ki gibi değildi.Hemen kendimize başka bir otel bulduk ve Grand Ser isimli yeni otelimize gittik.Aslında internet yorumları kötü olduğu için bu oteli düşünmemiştik ama oteli görünce haksız yorumlar olduğuna kanaat getirdik.Otel gayet iyiydi.

Kısa bir dinlenmeden sonra Şahin Tepesi denilen ama şimdiki adıyla Nohutlu Tepesi Yozgat Belediyesi Sosyal Tesislerinde ilk yemeğimiz olan Tandır’ı Yozgat manzarası eşliğinde yedik.

Yozgat iki dağ arasında ki vadiye kurulmuş , bu tepelerden bir tanesi Nohutlu Tepesi diğeri ise Kent Ormanında olduğu Çamlık Parkı.Biz ilk önce Nohutlu Tepesinden baktık Yozgat’a.

Yemeğimizi yedikten sonra kent müzesi haline getirilen Nizamoğlu Konağına indik.Nizamoğlu Ailesine ait olan konak daha sonraları Yozgat Müzesi haline getirilmiş.İçinde Yozgat ve yöresine ait eserler bulunmakta.Müze yetkileri tarafından konak hakkında detaylı bilgiler edindik.

O sırada Yozgat’ta maç hakemliği için bulunan Samoff üyemiz Ahmet Sancak ile Yozgat Çapanoğlu Büyük Cami’nin avlusunda buluştuk.Hava çok güzel ve güneşliydi.Tipik bir Anadolu çay bahçesinde güzel bir havada yudumladık çaylarımızı.

Ahmet Samsun’a doğru yola koyulduktan sonra bizde gezimize kaldığımız yerden devam ederek Çapanoğlu Büyük cami’ni gezmeye başladık.Camiyi yaptıran Çapanoğlu ailesinin mezarları da caminin hemen yanında.

Camiyi gezdikten sonra saat kulesinin olduğu şehir meydanına doğru yürüdük.Hava güzel olduğu için şehir çok kalabalık idi , sıcak havayı görenler dışarı atmışlardı kendilerini.

Şehri turlarken yolumuz Hayri İnal konağına denk geldi bizde orayı ziyaret için içeri girdik.Orada ki görevli de bizimle çok ilgilendi.Bize Yozgat’a özgü Konurga ikram etti , Konurga buğdaydan elde edilen bir atıştırmalık.

Görevlinin anlattığına göre Yozgat Belediyesi eski konakları restore ederek çeşitli hizmetlerde kullanıyormuş.Kimini müzik evi olarak insanlara müzik öğretmek amaçlı kimini el sanatları atölyesi olarak kimini de müze olarak .Böylece belediye ona yakın konağı vatandaşın ve gelen turistlerin hizmetine sunmuş.

Hatta açılışı o gün yapılan Kayyumzade Konağını da gezmek bize nasip oldu.

Şehrin başka tarihi eserleri olan Fatih Cami ,Eski Askerlik Şubesi ve Yozgat Lisesi’ni de gezdikten sonra biraz istiharat etmek üzere otelimize şekildik.

Akşam hava kararınca Çamlık Parkına çıktık ,hem şehrin gece panoramik fotoğraflarını çekmek hemde Desti kebabı yemek için.Bir yandan akşam yemeğimizi yerken bir yandan da şehrin ışıklarına anlam katmaya çalışıyorduk.

Çamlık parkından devam edince tepede Çamlık Otele çıktık , manzarası enfes , oradan devam edince Kent Ormanına giriyorsunuz zaten Kent Ormanından çıkınca da tekrar Yozgat şehir merkezine denk geliyorsunuz.

Gündüz hava çok sıcaktı kısa kollu kıyafetlerimiz ile geziyorduk ama akşam hava kararınca bir anda soğudu ortalık.Bizde Yozgat’ın gece soğuğunu yiyerek akşam turumuzu attık şehir merkezinde.

Güzel görüntüler aldıktan sonra sıcaktan uyuyamadığımız otelimiz Grand Ser ‘e geçtik.Her ne kadar kalorifer petekleri sıcak olmasa bile otelin duvarları yanıyor gibi sıcaktı.Tabi yerden ısıtıldığını öğrenene kadar .

Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra dünyada sadece iki yerde olduğu iddia edilen Sarıkaya ilçesinde yer alan Tarihi Roma Hamamı kalıntılarını görmek üzere yola çıktık.

Yolumuz üstünde Sorgun ilçesine 15 dakika mesafede Kerkenes Antik Kentine de uğramadan duramadık.Burası bir tepe üstüne kurulmuş bir kentmiş alt taraftan çıkıldığında bir şey yok gibi görünüyor ama tepeye tırmanıp arka yüzünü görünce Yozgat’ a bakan kısmı çok güzel.Burada birçok göl var .Orada tanıdığımız Hacı Osman bize bölge hakkında güzel şeyler anlattı.YediBaşlı Devin hikayesini dinledik ondan.

Burada drone uçurmadan olmazdı , dronemuzu uçurduk ama indiremedik kayboldu gitti.Biraz aradık ama bulamayınca onun oraya ait olması gerektiğine karar verdik ve rotamızı Sarıkaya ilçesine çevirdik.

Enteresan bir güzergah oldu , tarlaların ortasından açılmış bir yoldan Sarıkaya ilçesine geldik.

Burada şehir merkezinin içinde kalmış Tarihi Roma Hamamı kalıntılarını ziyaret ettik.Bu tarz hamam dünyada iki yerde varmış.Bir tanesi Yozgat Sarıkaya ilçesinde diğeri de İngiltere’de.Özelliği çıktığı yere kurulan ve suyu devamlı sıcak akan bir havuza sahip olmasıymış.Biz gittiğimizde restorasyondan dolayı kapalıydı , dışarıdan görüntü alabildik.

Tarihi kalıntıların hemen yanında bir termal otel var , bizde ilk başta ne olduğunu anlayamadık ,tek katlı küçük işçi evlerine benzeyen birçok binada oluşan bir kompleks.Yanlışlıkla bizde içeri girdik çıkış kapısını bulmak hiç de kolay olmadı.

Sarıkaya’dan ayrıldıktan sonra Akdağmadeni ilçesi üzerinden Behramşah Kalesinin olduğu yere gittik.Pek bilinmeyen bir yer .Bir tepede bulunan kale surlarından oluşan bir yapı.

Konumlandırması güzel ,kaleye tırmanıp manzaranın tadını çıkardık.

Elbette gezilecek yer sayısı fazla ama vakit kısıtlı olduğu için mümkün olduğunca çok rota üstünde ki yerleri görmeyi tercih ediyoruz.

Yozgat gezimize Sivas Tokat Niksar Akkuş güzergahında dönerek son verdik.

Yozgat tipik bir Anadolu şehri ,konakları , camileri , insanları ……..

Bizi tek rahatsız eden şehir trafiği oldu , onu haricinde şehir meydanında içtiğimiz çay , yediğimiz Desti kebabı , müze görevlilerinin ilgileri gayet memnun ediciydi.Ama otel konaklama konusunda kesinlikle internette yazan yorumlara inanmayın derim çünkü en iyi denilip beğeni alan otellerin o yorumlar ile alakaları yok.