Bali Adası ( 18 – 26 Ağustos 2018 )

18 Ağustos 2018 Ordu -İstanbul

Yine uzun bir bayram tatili günü geldi çattı.Süre uzun olunca uzak diyarlara gitmek kaçınılmaz oluyor.Bu seferki hedef Endonezya Bali Adaları.

Son zamanlarda balayı çiftlerinin gözde tatil cenneti.Birçok ünlü ve ünsüz insanın gitmek için fırsat kovaladığı bir turizm kenti.

Yolculuğum Ordu Giresun Havaalanından İstanbul oradan Singapur oradan da başka bir uçakla Denpasar yani Bali Adasının başkentine.3 uçakla bitecek yaklaşık 13 saatte gideceğim bir yolculuk.

Nedense hep gerilirim havaalanlarında kalabalık yorar beni , birde insanların sabırsız davranışları ; daha uçak piste teker değdirmeden kemer çözenler, uçak durmadan tepeüstü bagajlarından valiz indirmeye çalışanlar ve malum cep telefonları bağımlıları.Durum tartışılmaz her zaman aynı ama bu sefer ben relaxım.Bana ne cilik oynamaya karar verdim , bana ne , ben tatilimin tadını çıkaracağım.

Bayram trafiği sebebiyle yoğun olur diye korkuyordum ama beklediğim gibi olmadı çok rahat şekilde pasaport kontrolünden geçtim hatta pasaport polisi İkizce mi ? diye sorunca onunla koyu bir sohbete bile daldım.İkizce’ye gelmiş bir arkadaşını görmeye anlattı durdu.

Havaalanına erken indiğim için 2.uçak saati için yakşalık 6 saat bekleme sürem vardı , bir cafeye kurdum otağımı, açtım bilgisayarımı hem geçenleri izledim hem kahvemi yudumladım hemde yazımı yazmaya başladım.İyi oluyor böylesi.

İstanbul Singapur arası uçuş yaklaşık 10 saat sürdü.2 film 1 kitaba mal oldu bana .Singapur Havayolları ile uçtum açıkçası daha önce Türk Hava Yolları ile de gelmişliğim var , THY’yi tek geçerim.

Singapur Havaalanına eğer Singapur Hava Yollları ile gelmişseniz pasaport ve uçuş kartını gösterdiğinizde size freeshoplarda harcamak üzere 20 Singapur doları geri ödüyorlar.Benim geldiğim tarihte 1 amerikan doları 1,4 singapur dolarına denk geliyordu.Yani yaklaşık 80 türk lirası alışveriş  çekimiz oldu.

Singapur Havaalanı bedava ilgilenenler için söylemek gerekirse fiyatlar bizimkilerin yarısı kadar.Yani İstanbul Atatürk havaalanında 820 avroya satılan elektronik ürün burada 520 amerikan doları. Örneğin Huwai’nin son telefonu burada 767 dolar.

19 Ağustos 2018

Sabaha karşı Singapur Havaalanından Bali Adasının başkenti Denpasar’a doğru yola çıktık.Yine havada geçen bir 3 saat sonra Denpasar Havaalanına indim.Böylece toplamda 13 saat havada 5 saatte karada olmak üzere İstanbuldan 18 saatlik bir yolculuk sonunda Bali adasına varmış oldum.

Bali daha doğrusu Endonezya kapıda vize uygulayan bir ülke.30 günü aşmamak kaydı ile vizesiz giriş yapabiliyorsunuz.Burada ilginç çıkarken de X-ray cihazından geçiyorsunuz.

Sizi havaalanından çıkışta ellerinde çiçek kolyeleri ile bekleyen kızlar karşılıyor ve o çiçek kolyeler gülücükler eşliğinde boynunuza takılıyor.Soluncaya kadar çıkartılmazmış.

Otelimizin servisi ile Nusa Dua bölgesine doğru hareket ettik.Hava güneşli ve sıcaktı.Otel ile havaalanı arası çok kısa , kaldığımız Westin Resort otel gayet konforlu bir otel ve turistik bir bölge olan Nusa Duha bölgesinde yer alıyor.

Bali adası başkanlık sistemi ile yönetilen bir ada , adalar grubu olarak Endonezya’ya bağlı.Halkının %80 ni Hindu dinine inanıyor.Diğer Endonezya adaları gibi bu adada Müslüman çok yok.Rubia para birimi geçerli.1 dolar yaklaşık 14.200 rubia .Milyonların geçerli olduğu bir ada.Güzel bir akşam yemeği yaklaşık 700.000 rubia..Yani 50 dolar civarında.

İlk gün dinlenme ile geçti, otele yakın yerde bulunan Bali Collection bizim AVM’ler gibi.Hem gezip hem de alışveriş yapıp karnınızı doyurabilirsiniz.

Gece bir sarsıntı ile uyandım.İlk başta cam balkona rüzgar çarpıyor sandım ama odada cam balkon yoktu.O an deprem olduğunu uyku sersemliği sonradan farkettim.Taki artçısı başlayıncaya kadar.Hemen otel lobisine indim ,lobide yorganını yastığını alıp gelmiş yatan aileleri görünce işin şekli daha net ortaya çktı.Yakın adalardan birinde 6,8 şiddetinde bir deprem olmuştu.Kısa bir tsunami dedikodusundan sonra burada depremin olağan olduğunu bildiğim için gidip odama yatıp uyudum.

 

20 Ağustos 2018

Sabah otelin uyandırma servisi ile kaldırıldım.Rehber erkenden yola çıkmamız için tedbirini iyi almıştı.Otelde kahvaltıda çok damak zevkime uygun yiyecek bulamadım Balines Omleti ile geçiştirdim.

Tur ile yola koyulduk , deniz üzerine kurulmuş 5 köprüden oluşan Mandara Yolundan ücretli geçiş yaptıktan sonra Barong dansını izlemek üzere bir tapınağa gittik.Klasik asya kültürü iyi ve kötü üzerine kurulmuş bir hikaye , yaklaşık 45 dakika sürüyor.

Endonezya’da dans özellikle Bali Dansı büyük bir gelenek sayılıyor.Anneler tarafından kızlarına öğretiliyor.Kadın ağırlıklı bir dans.Bakışlar,mimikler, omuz ve gövde hareketleri çok önemli eller ise aksesuar niteliğinde .

Gösteriden sonra 2.durak Mesa Köyü.Bu köy ahşap oyma sanatı ile geçiniyor.Gezdiğimiz atölyede eserler onbinlerce dolar fiyatında.Tüm dünyaya buradan ihraç ediliyormuş.Tik ağacının el işi ile oyulması sonucu çok güzel eserler ortaya çıkarılıyor.

Sonra ki durağımız Kutsal Su Tapınağı oldu.Efsaneye göre zamanın kötü yürekli kralı kendini tanrı ilan eder ve halkınn kendisine tapınmasını ister.Halk ise bunu reddeder.Bunun üzerine kral halkın sularına zehir katarak halkı zehirler ,ermiş olduğuna inanılan bir kişi ise tüm olanlardan sonra şimdi tapınağın olduğu yerde asasını yere vurur ve şifalı bir su kaynağı ortaya çıkar.Halk da bu suyu içerek iyileşir ve burada bir tapınak inşa ederler.Buna inanan insanlar burada bulunan tapınağa sunaklar ve hediyeler getirirler.Bulunan havuzlarda yıkanarak şifa bulduklarına inanırlar.

Tapınağa belinize peştamal sararak giriyorsunuz ,kadın ve erkek ayrımı yok , uzun saçları toplamadan girmekte yasak.Hemen size kapıda saç lastiği verip saçınızı toplatıyorlar.Ada volkanik olduğu için çıkan su da bol mineralli.Artık şifası nereden kaynaklı anlayın.

Tapınaktan sonra diğer hedefimiz olan Batur Yanardağına ve gölüne geçtik.Batur yanardağı en son 1963 yılında patlamış halen aktif sayılan bir yanardağ.İşin ilginç yanı son patlamasından sonra oluşan göl kenarında birçok yerleşim var.İnsanların birgün yeniden patlama ihtimali çok yüksek olan bir yanardağın etrafında yaşamaları çok cesurca geldi bana.

Pirinç adada en çok yetiştirilen tarım ürünü.Ve de tüketilen .Bu yüzden pirinç tarlaları çok önemli.Yolumuz üstünde yer alan basamaklar şeklinde ki pirinç tarlaları çok turist çeken bir bölge.

Adada diğer bir bölge olan Obud içinde yer alan Maymun Ormanı şehrin içinde kalmış ormanlık bir alan.İçinde yaşayan maymunlar artık insanlara alışmış ,gelen turistlere yaklaşabiliyorlar.Ama onlara dokunmak yasak.

Adada Luwak Kahvesi çok ünlü.Vahşi bir kedi türü olan Misk Kedisinin kahve meyvesini yiyip çekirdeğini dışkılaması ve bu dışkı içindeki çekirdeklerin yıkanıp temizlenip kavrulmasıyla elde edilen dünyanın en pahalı ve en meşhur kahvesi.Özel olarak üretimi yapılıyor ve de fiyatıda ona göre pahalı 50 gram kahve 300.000 rubia yani 20 dolar civarında.Bizim türk kahvemize göre tadı biraz daha acı gelebilir.

Gelelim günün notlarına ; ada Endonezya’nın en zengin en kalabalık adası.Geçiminin %80  turizm.Ona da göre de diğer adalara nispeten turistik olan herşey pahalı.

Birçoğu hindu olan yerlileri et yerine hayvanları kutsal saydıkları  için tropikal meyveleri ve tahıl ürünlerini tüketiyor.

İmkanlar ölçülerinde her projede kendi insan kaynaklarını kullanıyorlar.Üniversiteler bedava.Ama halkın okuma oranı %60 gibi düşük rakamlarda.

Eskiden Hollanda sömürgesiymiş zamanla kendi bağımsızlık mücadelelerini yapmışlar ve 1949 yılında bağımsızlıklarını ilan etmişler.

Kendi takvimlerinde ay 35 gün ama resmi bazda miladi takvimi kullanıyorlar.Latin harfleri geçerli.Resmi daireler sabah açılıp öğlenden sonra 14.00 gibi kapanıyor ; özel sektörde 16.00 gibi ama diskolar akşam 23.00 de açılıp sabah 05.00 kapanıyor.Pazartesi ve Salı günleri kapalılar.

21 Ağustos 2018

Malum Masaj olayının menşei Bali .Buraya gelmişken masaj yaptırmadan olmaz.Bali’de en iyi masaj salonlarından birine gittim.Kapıda gülen yüzlü kızlar ve ellerinde çeşitli esanslar.İlk önce hangi yağ ile ovulmanızı sonrasında da hangi tür masaj istediğinizi sorup size ona göre masaj yapıyorlar.Benim tercihim Okaliptüs yağı ve stres masajı oldu.1 saatlik masaj 45 dolar 1,5 saatlik masaj 55 dolar.

Masajdan sonra Uluwatu tapınağına gittik.Burası Bali Adasının en meşhur tapınaklarında biri.Halen aktif olarak ibadet için kullanılmakta.Bazı bölümlerine giriş yasak.Müthiş bir kalabalık var.Tapınak bir hindu tapınağı Hint Okyanusunun kenarına kayalık bir tepeye kurulmuş.Yaklaşık 70 metre yükseklikten kayalara çarpan okyanus dalgalarını ve sörf yapan insanları görüyorsunuz.

Tapınağın olduğu bölgede Keçak dansı denilen mitolojik bir dans sergileniyor.

Keçak dansının nereden ne zaman çıktığı bilinmiyor.Ancak 1983 yılında onu izleyen Rus asıllı bir Alman tarafından sahneye alınıyor.Geçmişi bir dini ayin olarak biliniyor.Dans dünyanın bilinen en eski dansı ve en çok izlenilen dansı.Sergilendiği amfitiyatro tıklım tıklım. Dansı izlerken de arka fonda güneşin okyanus üzerinden batışını izlemek mümkün.

Dans yine bir hindu felsefesinden alınma.İyi ile kötünün savaşını anlatmakta.Çirkin ve kötü kralın başka bir prens ve onun karısına karşı yaptığı kötülüğü , karşılığında da maymunların kötü kralı yenmelerini anlatıyor.Zaten dans esnasında maymunların çıkardığı çak çak seslerinden dolayı dansın adı Keçak dansı.

Danstan sonra akşam yemeği sahilde bir balıkçı lokantasında.Aynı bizim turistik sahiller gibi.Kumsal üzerinde kurulu masalar , ızgara balık ve ürünleri .

Açıkcası bizim balıklar daha lezzetli ,burada deniz mahsulleri çok ayaklı hayvanlar , balıklar ise kızartılma şekillerinden dolayı şekerli geliyor insana.Yani aç kaldık 😊)))

22 Ağustos 2018

Yine deprem ile uyandık hafif bir sarsıldık ama çok şükür bir sıkıntı yok.2 saatlik bir yolculuk sonrasında adanın ortasına geldik , bol ağaçlı ve pirinç tarlalarıyla dolu bir bölge.

Dik merdivenlerden inerek bir nehir kenarına ulaştık,bugün kü plan rafting turu ve fil safari.

Daha önceden de deneyimim olduğu için parkur bana çok kolay ve basit geldi.Botumuzun kaptanı Oven isimli bir Bali’liydi.2 saatlik inişten sonra finish noktamıza geldik.

Tabi ki tropikal ormanların arasında akan bir nehirde rafting yapmak güzel bir duygu.Ormandan öten vahşi kuşların sesi sizi Indıana Jones filmine götürüyor.Bir ara kendimi o moda kaptırmadım da değil .

Rafting turumuzdan sonra sırayı Fil Safari aldı.

Filler Orta asya’da iyi bakılan hayvanlar hatta Hinduizm’de de tanrısı var.Ortalama 70-80 yıl yaşıyorlar.Bizim bindiğimiz filin adın Cindy idi 25 yaşında dişi bir fil.Bakıcısının 15. Fili.Sorduğumda o benim kız sevgilim dedi bakıcısı bana.O derece ilgileniyor bakıcıları onlarla.Küçük bir parkurda yarım saatlik tur yeterli oluyor fil safari için.

Gittiğim kampta çikolata da üreten bir fabrika vardı.Onu da ziyaret ettim.Kakao meyvesinin çekirdeğinden elde edilen kakao tohumlarının kavrularak ısıtılması sonucu elde ediliyor çikolata ve tabiki dünyaya yayılıyor.

Turdan sonra gece bulunduğumuz Nua Dua bölgesinin alışveriş merkezi olan Bali Collectiona geçtik.Burası Türkiye’den de alışık olduğumuz AVM konseptini aynısı.Cıvıl cıvıl hemen size nereden geldiğinizi soruyorlar.Pek çoğu da Türkiye’yi biliyor.Hatta gelip orada çalışmış olanlarına da denk geldim.

23 Ağustos 2018

Bali’nin denizinden ve güneşinden faydalanma zamanı bugün

Yine sabah deprem sarsıntısı ile güne merhaba dedim.Artık alıştım güne depremle uyanmaya nedense de hep gece uyurken denk geldim.

Kahvaltıdan sonra attım kendimi Hint Okyanusunun kenarına .Hava güneşli ama esintili.Rüzgar size sıcaklığı çok hissettirmiyor yoksa o güneşte orada durmam benim için mümkün değil.

Gelgit olayının ileri derecede yaşandığı bir yer Bali adası.Gittiğim plajda sabah belime gelen su yüksekliği öğleden sonra dizlerimde idi.İkindi vakti ise iyice çekilmişti sular.Ellerinde kova olan insanlar okyanusun çekildiği yerlere giderek birşeyler topluyorlardı.Deniz kabuklarıymış süsleme için.

24 Ağustos 2018

Bali’nin seyahatimin bugün ki durağında ilk önce Bedugul Tapınağını ve gölünü gezdik.Göl kenarında inşa edilmiş bir tapınak.

Göl ise bir Kaldera yani krater gölü, volkanik bir patlama sonucu oluşmuş 3.8 kmkarelik 22 metre derinliğinde 1400 metre rakımı olan bir göl.

Bali’nin efsanevi simgelerinden bir tanesi.

Tabi ki bolca turist çeken yerlerden bir tanesi ve etrafında bir çok turistik eşya satan dükkan var

Bedugul bölgesi adanın iç kısımlarında ortaya yakın bir bölgede yer alıyor , en yüksek yerlerinden bir tanesi o yüzden hava serin ve sisli.

Beduguldan sonra rotamız tanah lot tapınağı bu arada balice tapınak pura demek.

Tanah lot , hinduizmi yaymaya çalışan rahiplerden bir tanesinin Hindistan’dan bu bölgeye gelerek bu bölgeyi çok beğenmesi ile burada bir tapınak inşa edilmesini istemesi ile yapılmış.Gelen rahip tapınağı koruması için eteğinden yılanları indirmiş ve su yılanları bu tapınağın koruyucuları olmuş.

Gelgit yaşandığı anda sular çekildiğinde tek bir kara parçası gibi görünen tapınak gelgit geldiğinde ise ada şeklini alıyor.Oldukça kalabalık bir turizm noktası.

Binlerce insan hem tapınağı hemde gün batımı izlemeye geliyor.aktif bir tapınak olduğu için her bölümüne girilemiyor sadece bazı bölümler ziyaretçilere açık.

Gelelim günün notlarına ;

Hinduizm de çok eşlilik yok ama ada da yaşayan Müslümanlarda ki yaklaşık %10 civarında çok eşlilik var.Ama Hinduizm de evlilik kutsal ve önemli .Ancak kadınlar 2.sınıf , sadece evlenip çocuk bakma konusunda yetkinlikleri var.

Hindu geleneğinde ölüler yakılıyor, küllerinin bir kısmı tapınaklarda , bir kısmı denize dökülerek bir kısmı da evlerde saklanıyor.Ama bazende Hindistan cevizi içine konularak denize bırakılıp Ganj nehrine doğru yola çıktığı da söyleniyor.Bizim kabemiz gibi belli bir kutsal mekanları yok , her eski tapınak onlarda kutsal.Hinduizm çok eski bir felsefi din olduğu için birçok tanrısı ve alt yapılaşması var.

Bali’de askerlik zorunlu değil.Profesyonel  askerlik var.Ada kendi elektriğini petrol ,doğal gazdan elde ediyor,fazlasını da satıyor.

Ada da yabancılar mülk edinemiyorlar.Ama adalı bir kadın ile anlaşarak onu mülk sahibi yapıp o mülkü çitf taraflı anlaşma ile kullanabiliyorlar.Şehir dışında bir ev 30.000 dolar civarında.