Tümü Turistik Seyahat

Sharm El Sheikh (05-08 Temmuz 2023)

7 ay önce | okunma

Sharm El-Sheikh /Mısır

Şarm el Şeyh yani Şeyhin Koyu anlamına gelen Asya kıtasında Sina Yarımadasında yer alan turistik Mısır şehri.İki ülke arasında yapılan anlaşmalar gereği vizesiz , kapıdan vize ile Sina Yarımadası bölgesine giriş mümkün.15 gün vizesiz kalınabiliyor.
Ancak Mısır denilince akla ilk gelen piramitler olduğu için Kahire bölgesine gitmek isterseniz orası için pasaport kontrolünde ayrıca belirtip Kahire bölgesi için ayrı bir giriş vizesi almanız gerekli.
Unutmamanız gereken en önemli şey yanınızda tükenmez kalem bulundurmanız.

İstanbul Havaalanından Kahire Havayolları ile yaklaşık 4 saat süren uçuş sonrasında Şarm el Şeyh Havaalanına geliniyor.
Türk Hava Yollarının hakkını vermek lazım hizmeti çok iyi.Bunu Kahire Havayollarında dağıtılan ikram menüsünden anlayabiliyoruz.Bildiğiniz somun ekmek arası kaşar peynir ve bir bardak su


Havaalanına indikten sonra kapıdan vize formlarını doldurmak için tüm uçak kalem arayışına girdi , sağolsun görevlilerden ne yardım ne de bir güler yüz görmedik.Neden gümrük görevlileri hep asık suratlı olmak zorunda anlamış değilim.Pasaport kontrolünde görevli ile Kahire vizesi konusunda küçük bir anlaşmazlık yaşasakta işlemlerimizi tamamlayıp şehre girişi yapabildik.


Bir Afrika şehri olması sebebiyle şehrin sıcak olduğunu söylemeye gerek duymuyorum.Tabi ki bu tarz sıcak ülkelere gidiş için en ideal zaman bahar ayları .Bunu bile bile yaz Temmuz ayında gelmek tabi ki güzel bir delilik örneği.
Şarm , denizi ,çölü , bölgenin en turistik yerleşimi olması nedeniyle oldukça ilgi gören bir Mısır şehri.Bunu Havaalanının çıkışında sizi bekleyen onlarca tur otobüsünden anlıyorsunuz.
İniş saatimize göre gece saatleri olduğu için doğru otele gittik.Bu arada gerek uçakta gerekse otobüslerde klimalar son seviyede çalıştığı için üşümeniz gayet normal ve bu konuda mutlaka yanınızda ikinci bir kıyafet bulundurun.Yoksa hasta olmanız çok mümkün.


İlk günün sabahı kalın perdeyi açınca yakıcı çöl sıcağına sebep olan güneş ışınlarının gözlerinizi kamaştırması ile nerede güneş gözlüğüm diye aranmaya başlıyorsunuz.
Klasik otel sabahı kahvaltı için koşturan tipler , devasa doldurulmuş tabaklar ,sıra bekleyen mayolu gezenler, boşalmış tepsiler , yerlerde dökülmüş yemek kırıntıları.


Aslında kendine özgü bir mutfağı var Şarm şehrinin daha doğrusu Mısır’ın.Et pahalı olduğu için daha çok Nil deltasında yetişen pirinçten yapılan pilav içerikli yemekler ,baharatlı atıştırmalıklar, bolca balık ve tabi ki meyve.Ama bizim otelden midir bilemedim o aradığım Mısır mutfağını otelde bulamadım.
İlk günün macerası Sina Çölünde Atv safari ve Bedevi köyü gezisi.


Sina çölü bölge için önemli bir yer.Girişi asker kontrolünde.Çölde hala yaşamlarını sürdüren Bedevi kabileleri için kutsal diyebiliriz.Sina çölünü önemli kılan unsurlardan bir tanesi de Hz.Musa’ya indirilen 10 Emir’in olduğu Musa Dağının burada olduğunun söylenmesi.


Gündüz hava sıcaklığının 50 derecelere çıkabildiği çölde geceleri ise 0 dereceleri görmek mümkün.O yüzden bu bölgeye giderken bedeviler gibi tam kapalı kıyafetler giymek gece içinde kalın kıyafet almak en doğrusu.
Turistler için satılan pamuk dokuma poşular sizi hem güneşten koruyacak hemde terinizi emecektir.


Bu bölgede Atv’ler ile yapılan çöl safari en popüler eğlence.Yüzlerce atv bir anda hareket edip çölün iç kısımlarına doğru hareket ediyorsunuz.Tabi arada acemi sürücülerden kaynaklı kazalarda olmuyor değil.Bir anda yükselen toz bulutu önünüzü görmez hale getirebiliyor o yüzden güneş gözlüğünüzü yanınızdan hiç ayırmayın.
İlk deneyimleyenler için oldukça heyecanlı bir macera.Ama benim için düz yolda gitmekten bir farkı yoktu.Biraz action yaşamak istediğimde hemen tur rehberleri başımda bitip uslu dur diye uyarılarda bulunuyordu.Çaresiz kuzu kuzu kullandık hurdadan beter atv’mizi.


Çölde ilk molamız Bedevilerin olduğu, bir şişe suyu 2 dolara sattıkları bir çadır.Bedevilerin geçim kaynakları turistleri develeri ile gezdirmek , foto çektirmelerinden aldıkları ücretler ile oluyor.
Bedevilerin ülkenin kurtuluş mücadelesinde önemli bir yeri var.En ön saflarda mücadele etmişler.O yüzden ülkede saygı görüyorlar.Adli bir olaya karıştıklarında çoğu kez görmezlikten geliniyorlar.


Çölde safaride ikinci durak noktamız , çöl eğlencelerinin yapıldığı bir dağ köyü.Köyde dağ yamaçına kurulmuş evler ve düzlükte yapılmış bir arena.İçeri bir tünelden giriyorsunuz , sonrasında ortada ışıklı bir sahne ve etrafında minder oturaklı çadır localar.


Mistik çöl müzikleri , erkek ve kadın dansözler , ateş danscıları ve ikram yemekler ve dağıtılan bolca bahşiş.Gece sonunda da toz duman ve karanlık içinde de biten safari turu.


İkinci günün macerası tabi ki dalış turu
Kızıldeniz dünyada en güzel dalış lokasyonlarından biri , onlarca resif , yüzlerce balık türü , berrak bir deniz ve ideal hava şartları.
Dalış turları için limana gidiyorsunuz , burada dalış için çeşitli turlar mevcut ama bölge asker kontrolünde olduğu için herşey titizlikle kontrol ediliyor.Turlardan dalış için gerekli ekipmanı kiralayabilirsiniz.Su altı kameranıza varsa mutlaka getirin.


Ras Muhammed bölgenin en güzel dalış bölgesi.Milli park gibi düşünebilirsiniz.Onlarca turun dalış noktası.Normalde tüplü dalış ciddi bir spor ancak burada sizi yarım saatlik bir bilgilendirme ile 10 dakika body eşliğinde daldırıyorlar.Tabi ki dalmaya çalışanların çoğu daha ilk nefeste geri çıktıkları için tur beklenenden kısa sürüyor.
Lisanslı balık adam olduğumu söyleyip , dalış defterimi ve kimliğimi ibraz edince rehberlerle beraber daha uzun ve keyifli dalış zamanı geçirdim.Söylendiği gibi deniz altı yüzlerce balık çeşidi ve suyun berraklığı ile efsaneydi.Tüm bu balıklar türleri içinde köpekbalığı görememek beni ayrıca üzdü.


Günün diğer uğrak noktası denizin ortasında oluşmuş , beyaz kumlardan oluşan adacıklara yüzmek.Tekneleri açığa demirledikten sonra yüzerek ulaşılan adacıklar denizin ortasında yer alıyor.İlginç bir tabiat oluşumu , ilk biz gittik derken yarım saat içinde tekne sayısı onlara çıkmıştı, tekneler birbirlerine bağlanmıştı.


Teknemiz motor açıp ayrılacakken yan teknenin yanlış manevrası ile çarpışmamız ve kırılan camlardan yaralananlara müdahele etmemiz sonunda tekne ilkyardımcısı ünvanı ile geziye devam ettik.
Şarm’da yapılacak en güzel etkinlik bence dalış.
Dalıştan sonra şehrin en meşhur kafesi olan Farsha’ ya gittik , mekan zaten girişte kendini belli ediyor , sırayla girebiliyorsunuz , mekan dolu.Otantik nesneler , güzel bir kızıldeniz manzarası , enfes içecek menüsü ama sizi kazıklayan bir işletme .


Tıpkı bizimkilerin turistlere yaptığı turist tarifesi uygulaması burada da var.Fırsatını bulunca herkes sizi kazıklamaya kalkıyor o yüzden uyanık olmakta fayda var.
Sırada şehir merkezinde yer alan Old Bazaar yani eski çarşı ve Sahaba Cami
Eski çarşı adından da anlaşılacağı gibi alışverişin kalbi , burada ki mağazalardan hediyelik papirüs , poşu , gibi eşyalar satın alabilirsiniz.Restoranlardan damak tadınıza göre birşeyler atıştırabilirsiniz.Deniz kıyısı şehri olduğu için çeşitli deniz ürünlerini tadabilirsiniz


Sahaba Cami ise masallarda ki gibi sizi etkileyen bir bina.Gece ışıklandırması ile kendinizi Alaaddin ve Sihirli Lambası masalında zannedebilirsiniz.Girişi kapalı olduğu için maalesef içini görmek mümkün olmadı.
Şehri gece gezmek daha ferah ,hava da müsait oluyor elbette.Şarm’da bölgeden insan görmek biraz zor.Enteresan bir sosyolojik yapısı var , yerel insanları şehre pek almıyorlar , çalışanlar daha çok başka Afrika ülkelerinden , diğerleri ise Rus , Ukraynalı , ve diğer Arap ülkelerinden gelen turistler.


Üçüncü günün macerası cam tabanlı tekne ile deniz turu , özel olarak dizayn edilmiş tekneler ile Kızıldeniz’e açıldık tabi ki yine burada asker kontrolünden geçtikten sonra.
Yarım saatlik bir yolculuktan sonra teknenin altına inip eşsiz deniz altını tüm güzelliği ile izleyebilirsiniz.Denizaltına dalamayan insanlar için güzel bir deneyim.Bir saatlik tur sonrasında yolumuz artık Türkiye.
Havaalanında yine çıkış belgesi doldurma telaşı ve bavul açma seramonisi ve uçakta somun arası kaşar peynir.Bazı şehirler vardır defalarca gidilmesi insanı mutlu eder ama Şarm el Şeyh öyle bir şehir değil , bir kere gidilebilir o da dalış için.
Şarm turistik bir şehir ama turistlere yaklaşım açıkcası pek öyle değil.Kafede hesap şişirmeler , rehberin anlaşmalı işyerlerinde kazıklanmalar ,otelde hiç görmediğimiz havlular için ücret talep edilmesi , yetersiz kahvaltı , yetersiz rehberlik hizmeti , daha almaları gereken çok yol var gibi duruyor.Açıkcası ödediğiniz ücreti tam olarak karşılamayan bir tatil tercihlerinizi doğru yapmanızı tavsiye ederim.
Güzel olan tarafı ise denizaltı macerası , bunun içinde sadece dalış odaklı bir gezi tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir